Dünden Bugüne Lezzet Yolculuğumuz

Mums’ı açarak nasıl zorlu bir işe giriştiğimizin hiç farkında değildim. Evde yaptığımız tatlıları, tostları ve basit salataları burada da aynı şekilde sunabileceğimi; şef ayrılsa dahi kendi başıma durumu idare edebileceğimi düşünecek kadar naifmişim. Görünürde aslında aynen öyle yaptık: mozaik ve rulo pasta gibi tatlılar, beyaz peynirli tost ve poğaça… Annemin elinden ev yapımı limonata, kahve eğitimi almış bendenizdense kahve; e bir de basit ve kolay idare edilir bir mutfak. Hayır! Bu işte öğrendiğim bir şey varsa o da konu işletmecilik ve mutfak olunca asla basit diye bir şey yok.

Karaköy’ün artan popülaritesiyle bizim işler katlanarak arttı, daha doğrusu pasta satışımız arttı.

Meğer insanımız bayağı bayağı tatlı severmiş. “Bunu yeni mi öğrendin?” dediğinizi duyar gibi oluyorum, ama bahsettiğim satış miktarını görseniz neden şaşırdığımı daha iyi anlardınız. Şöyle tasvir edeyim sizlere, teşhirde günde altı yedi adet pasta tutardık ve her birinden aynı gün içerisinde iki hatta üç tane yeni yapmak durumunda kalırdık. Sonuç itibariyle küçük bir mekan olduğumuzu düşünürseniz bizim için ciddi emek.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir